Merhaba
Seslendirme konusunda bir çok başvuru – talep alıyoruz ve bu konuda genel bir bilgi vermek istedim.
Konuyu hayali birkaç karakterle canlandırıp, örnek olarak sizlere aktarmak istiyorum. Böylece sizlerde bu konu hakkında
kendinize uygun modeli seçebilirsiniz.
Bu yazımın seslendirmeye hevesi olan arkadaşlara faydası olacağını umuyorum.
Soru ve görüşlerinizi bekliyorum.
Örneğin; Ahmet’in arkadaşları, ailesi kısacası çevresi tarafından beğenilen bir sesi var ve birçok kişi bunu bir yetenek olarak görüp Ahmet’e bu yeteneğini değerlendirmesi gerektiğini söylüyor. Ahmet ısrarlara daha fazla dayanamıyor ve internette kısa bir araştırma yapıyor. Seslendirme ile ilgili sitelerde gezerken birçok bilgiye ulaşıyor. Fakat kafası karışıyor. Belkide bize mail atıyor!
Bu durumda ve seslendirme konusuna hevesli olan, “Nasıl olsa benim sesim güzel. Ben bu işi yaparım. Herkes sesimin güzel olduğunu söylüyor…” diyen arkadaşlar için bir açıklama olarak yazalım.
Sevgili Ahmet’in ses tonu çok güzel olabilir, hatta çok beğenilebilir. Belki, Elvis Presley kadar etkileyici olabilir . Peki, sence bu kadarı yeterli mi? Bizce yeterli değil!
Bir seslendirme sanatçısında aranılan ilk unsur, güzel bir ses tonuna sahip olması gibi gözükse de, bunun yanı sıra olmazsa olmaz faktörler vardır. Bunlardan bazıları ve en önemlisi İyi, hatta mükemmel bir diksiyona sahip olmak gerekir. Bunun için de iyi bir eğitim almış olmak şarttır. Kesinlikle düzgün bir Türkçe ile konuşmanız gerekir. Asla “biraz bile olsa” şive, yani lehçe kayması olmamalıdır. Yine alışkanlık edinilmiş bazı harfleri ezmek olarak tabir ettiğimiz açık e – kapalı e gibi ve buna benzer diksiyonla paralel problemler, mesleki engellerdir.
Bu içerikteki sorunlar veya sorular varsa diksiyon dersleri ile düzeltilmelidir. Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere. Hoşçakalın.
Sesizi Stüdyoları